11/27/2012

Portakal Rüzgarları



originally uploaded by kayihan_badalioglu.

Seksenlerde alışveriş çarşı ve pazarlarda yapılırdı. Şimde de yapılıyor tabi ki ama ağırlık alıveriş merkezlerine kaydı malum. Rüzgar'ın fotoğrafı da malum AVM.lerden birinde ipucu olarak Anadolu yakasının en eskisinde tarafımdan çekildi. Ankara da sebze meyve ve diğer yiyecek alışverişleri için babamla Ulus'taki toptancı haline giderdik. Sebze, meyve, et ve balığın olabilecek en tazesi orada bulunurdu. Babamın yıllar yılı alışverişini yaptığı artık arkadaş dost olduğu dükkan sahipleri vardı. şimdi AVM.lerde kim kimi tanır ki ?

Motorsiklet Tutkusu


Motorsiklet tutkusu kaç yaşında başlar ?

Montparnesse Kulesi'nden Bir Kare



originally uploaded by kayihan_badalioglu.

Paris gezisinde çekilebilecek en etkileyici kareler bence Montparnasse Kulesi tepesinde çekilenler birde Sen Nehri tekne gezisinde yakalanan karelerdir.

Montparnasse Kulesi'nden Paris



originally uploaded by kayihan_badalioglu.

Arkamdaki Paris fonu ve '' ben ''konulu fotoğraf Montparnasse Kulesi'nin turistik hediyelik satan bölümündeki fotoğrafçı tarafında çekildi. Evet orjinali yeşil bir fon ve gelişen dijital fotoğrafçılık sonucu fotomontaj harikaları ile meydana gelen bu işin sahibi bir Türk . Paris'in en yüksek binasında projeyi hayata geçiren bu Türk, Paris'te görebileceğiniz kebapçı Türklerden oldukça farklı bir iş modeli geliştirmiş.
Paris'e gelen her turist gibi Eiffel Kulesii'nden şehri seyretmeyi tercih etmedim. Bunun birinci nedeni klasik turistik mekanlardaki insan kalabalığı ve Paris'in simgesini o simgeye çıkarak görememek gerçeğiydi. 
Paris'e gideceklere tavsiyem Eiffel Kulesi'ni en güzel Montparnesse Kulesi'nden 10-15 EUR civarı bir ücret ile seyredebilirler ve tabi ki tüm şehri de.
Bu kulenin altında da meşhur alışveriş merkezi Galaries Lafayatte'in bir şubesi bulunur. 

10/16/2012

Barcelona Sahilleri



 originally uploaded by kayihan_badalioglu.
Ankara da doğup büyüdüğümü duyanlar deniz olmayan bir şehir de nasıl yaşayabildiğimi sormuşlardır. Oysa ki İstanbul da denizin varlığı sadece görüntüden ibaretken Barcelona tam bir deniz kıyısı şehri. Son yıllar da İstanbul da da belediyelerin katkısıyla plajlar tekrar hayata geçirilse de acaba kaçımız bu plajlara gidip yüzdük ? On günlük gezimin dört gününü ayırdığım Barcelona da iki öğlenimi denize ayırdım ve nefisti. Doğal plajın olduğu bölüm şehrin içinde ve tamamen ücretsiz. Yeteri kadar duş ve tuvalette mevcut. İnsanlar sereserpe Deniz'in keyfini çıkartıyor.

10/10/2012

Rüzgar ve Egemen'nin Doğum Günü




originally uploaded by kayihan_badalioglu.
Minik oğullarım dört yaşlarını bitirdi. Daha önce de defalarca yazdığım gibi onların doğumu ile birlikte hayatım yepyeni ve nefis bir boyuta geçti. Çocuklarım büyüdükçe bu keyifte büyüyor. Tabi ki ben de onlarla büyüyorum. Nice yaşlara canım oğullarım....



Barcelona - 11.Eylül.2012




originally uploaded by kayihan_badalioglu.

Portwell

Barcelona -11.Eylül.2012




Diğer turistik gezilerde de olduğu gibi bir şehri baştan başa gezmek için en ideal yol üstü açık tur otobüslerini kullanmak. Bende Paris, Barcelona ve Roma da tur otobüslerini tercih ettim. Bu fotoğrafta diğer fotoğraflarımın çoğu gibi otobüsten çekilmiş bir kare. Bu yol Barcelona da Olimpiyat Köyü'ne giden yol. Olimpiyatlar Barcelona da 1992 yılında yapılmış olmasına rağmen halen turistik bir öğe. Şehre gelen turistlere olimpiyatların yapıldığı mekanlar gezdiriliyor. Turizme katkı sağlanıyor.

Barcelona



originally uploaded by kayihan_badalioglu.

Barcelona da Katalanların ulusal gününe tesadüf ettim. Bir turist için çok uygun bir gün değildi çünkü o gün bütün mağazalar kapalıydı. Sadece Portwell de ki alışveriş merkezi açıktı. Halk öğlene doğru kent merkezinde toplandı ve birkaç saat içinde sanki Barcelona da ki herkes caddelere dolmuştu. Benim için çok değişik bir gün oldu.




9/02/2012

Tatil oncesi

Hiç aklımda ve planlarımda olmayan fakat bir çok kişinin yapacaklar listesinde olduğunu düşündüğüm sırt çantası ile yurtdışı tatilim iki gün sonra başlıyor . Geziyi organize etmek tek başıma olmamdan dolayı çok kolay olsa da özellikle kalacak yer seçimi kolay olmadı . Turizm acentalarının hazırladıkları klasik turistik paketlere esir olmamak için gezinin her aşamasını bizzat kendim ayarladım. Sürekli bir plan dahilinde saatlere tabi olarak tatil geçirmek cazip gelmeyen herkese fikir vermesi için bu temel eseri yazılarıma bir şekilde ulaşanlar ile paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
Tatil planlamasına başlarken öncelikle ilk durağı seçtikten sonra gerisi kendiliğinden geliyor. Bunun için maps.google.com açılır ve içinizden gelen dünyanın bir bölgesi seçilir. Ben ilk olarak Fransa veya İspanya'ya gitmek istiyordum. Eylül ayı olması dolayısıyla denize girme imkanı daha rahat olur diye bu seçimi yapmıştım. Daha sonra İspanya vizesi için on gün gerektiği fakat Fransa vizesinin üç günde çıktığını öğrenince ilk durak Fransa olarak revize oldu. Tabi vize işlemleri için gereken evrak faaliyetlerinin angarya boyutunu aşmak için bu işleri küçük bir miktar karşılığı çözen profesyoneller iş yoğunluğunda oldukça yardımcı oluyorlar. Pasaport ve vize işlemlerini hallettikten sonra sıra www.skyscanner.com sitesinden en uygun biletleri seçilebiliyor. Ben izin tarihlerimde en hesaplı bileti Nice'e buldum. Zaten denize girme planlarım olduğu için Fransa Güney sahilleri de gezimin ilk durağı olmuş oldu. Bu arada neden salı gününü seçtim ? Çünkü  pazartesi ile salı günü arasında 500 TL tutarında ufak bir fark vardı . THY'nin fiyatlama politikasına örnek olsun diye paylaşalım . Sonraki durak Fransa'ya gitmişken görmeden olmaz diyerek Paris sonra da Barcelona ve Roma'ya karar verdim. Roma'ya geçmeyi düşünmüyordum aslında Barcelona 'dan Madrid'e geçecektim lakin Madrid-İstanbul THY bilet fiyatı ile Roma-İstanbul arasında yine 500 TL fark olunca Roma üzerinden eve dönmek daha mantıklı geldi. Hemde THY sayesinde 1.000 TL kadar tasarruf yapmış oldum. Eğer yurtdışı turlarından birine katılsaydım böyle bir planlama keyfiyeti olmazdı . Uçak biletlerini rezerve ettikten sonra sıra konaklama ayarlamalarindaydi. Bu arada hesaplı uçak biletleri için Rynnair ve Easy Jet gayet iyi secimler. Tatil için konaklama planlamasında en süper bilgi kaynağı tartışılmaz olarak trip advisor sitesi. Doğrudan otelde konaklayanların yorumlarına yer verdiği için reklam kaygısı yok. Bende www.booking.com ve www.laterooms.com sitelerinden rezervasyonları yapmadan trip advisor sitesinden yorumları okudum ayrıca şehir merkezinde ve metro duraklarına yakın otelleri tercih ettim. Kaldığım oteller hakkındaki yorumları da burda paylaşacağım.

8/27/2012

Kaldığım Yerden

Son yazdığım yazı üzerinden yaklaşık 20 ay geçmiş. Aslında 2005 yılında yazmaya başladığım ama bu blog sitesine 2006 yılında yazılarımı taşımaya başlamam üzerinden 6 sene geçmiş.

Kaldığım yerden devam edeyim. Kendi kişisel tarihime not düşmek amacıyla. Geçtiğim 20 ayda Rüzgar ve Egemenli günler tam gazla devam etti doğal olarak. Onlar büyüdükçe baba olmaktan çok daha keyif aldım, mutluluk duydum. Büyüdüklerine şahit olmak, gelişimlerini ve değişimlerini görmek hayatın en önemli tecrübelerindendi. Kısaca hayatımıza renk katmaya devam ettiler.

İş hayatında her daim olabileceği gibi beklenmeyen değişiklikler vuku buldu. Denetim hayatından şubecilik hayatına yatay görünse de oldukça dik bir geçiş yaptım. İyi de oldu. Zaman buldukça oğullarımı ve bankacılık dünyasını daha detay yazmayı planlıyorum.

Çok uzun yıllardan sonra yaz ayları içinde tatil yapamadım. Eylül'ün başı itibariyle iki haftalık iznim başlıyor. Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak bu izinde Avrupa'nın bazı şehirlerini ziyaret edeceğim ve gözlemlerimi de burda paylaşmayı planlıyorum.

Gezi öncesi, tek başına seyahat edenlere de yol göstermesi açısından nasıl bir planlama yaptığımı anlatayım. İşin en kolayı bir tatil acentesine gidip Avrupa turu satın almak aslında ama ben bire bir herşeyi kendim planlayarak bu geziyi gerçekleştirmek istiyordum. Tarz olarak tamamen turistik bir şekilde sırt çantamı alarak ayaklarım beni nereye götürüyorsa oraya doğru yönlenme planı içerisinde başladım internetin uçsuz bucaksız bilgi denizinde sörf yapmaya.








9/28/2011

Karagöl, Enez, Edirne


Karagöl, originally uploaded by kayihan_badalioglu.



Araba Sefası



Araba sefası, originally uploaded by kayihan_badalioglu.
Meraklı iki çift göz...

1/09/2011

Sapanca Gölü


Sapanca Gölü, originally uploaded by kayihan_badalioglu.

1/03/2011

Kuru Dallar


Orman, originally uploaded by kayihan_badalioglu.

Maşukiye - Kartepe


Maşukiye - Kartepe, originally uploaded by kayihan_badalioglu.

2011

Yeni yılın ilk yazısının konusu yeni yıla nasıl girdik olması çok enteresan gözükmüyor aslında. Lakin bu sitenin kişisel bir blog olması sebebiyle yeni yıla benim nasıl girdiğim ilerleyen senelere düşülecek bir not olması nedeniyle benim için önemli. 2011 senesinin ilk dakikalarina uyku modunda girmem belki de son 20 senedir yaşamadığım bir durumdu açıkçası. Yılbaşı nedeniyle Egemen ve Rüzgar'a uyumama serbestliği tanımamız ve serbestliğin on ikiye kadar sürmesini takiben uykusuzluğun ikizlerin başına vurması ile anneleri tarafından yatmaya götürülüşleri tam 12.00 de benimde onların yanına çıkarak yatağa uzanma hareketim, milyonlarca insan eğlenirken benim uyku moduna geçişimin detaylı tasviridir. Allahım bütün sene uyuyacak mıyım geyiğini yapmaktan şiddetle kacıyorum. Zaten yılbaşı geldi eğlenmeliyim koşullanmasını gençlik günlerinde bırakmiş biri olarak yılbaşında aile ve dostlar ile ev ortamlarında geçirmeyi tercih etmem de 31 aralık gününde yapilacak en güzel hareketi ortaya koymaktadır.



12/20/2010

2010 YILI OLAYLARI

Her sene geleneksel olarak yazdığım benimle birlikte yazılı ve görsel medya ile kişisel bloglar dünyasınında bu zamanlarda en klasik konusu olan geçen yılın ardında yaşanan önemli olayları bir kere daha yazalım.



Öncelikle Badalıoğlu ailesinin 2010 senesi Egemen ve Rüzgar’ın bir yaş daha büyümeleri ile daha hareketli geçti.

Mayıs ayında Ankara, Amasra, Safranbolu’yu kapsayan kış tatilini, ağusta ayında ise Ayvalık ve Enez’de ki yaz tatilmizi keyifle gerçekleştirdik. İnsan masabaşı ve rutin bir işte çalıştımı yılın en önemli olayları tatile çıkmak oluyor görüldüğü üzere.

Rüzgar dilimizi konuşmak konusunda oldukça yol kat etti. Egemen de gün geçtikçe kendini geliştirmekte. Kardeşlerin ilgil alanları içerisinde outdoor aktivite olarak bilimum lokallerdeki çocuk parkları, indoor aktivitelerde ise başta Tarkan’nın öp klibi olmak üzere Yusuf Güney, Sertap Erener ve Sıla’nın kliplerinde dans etmek yer almakta. Yeri gelmişken çocuklu aileler için rahat yemek yerken çocuklarımızda oynasın, yediklerimiz boğazımıza dizilmesin diyenlere mekan tavsiyem Maltepe sahildeki Günaydın Et Lokantası’dır. Belirtmek isterim ki mekanın reklamını herhangi bir ücret karşılığında yapmıyorum. Özellikle ebeveynlerin iki yaş grubu çocukları ile restaurantlarda nasıl mücadele ettiklerini yaşayarak tecrübe ettiğim için toplum hizmeti yapmaktayım. Ayrıca bu yazımı okuyanların da mekan tavsiyelerini yorum olarak yazımın sonuna eklemelerini rica ederim.

2010 yılı Türkiye için yine yoğun gündem maddeleriyle geçti. Her zaman olduğu gibi bir olay bitmeden bir yenisi başladı ve gündem sürekli fokurdayıp durdu. Siyaset dünyasında bence en önemli olay koltuğu bırakmaz denilen Deniz Baykal’ın bir kaset skandalı ile apar topar CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmesiydi. Önümüzdeki sene otuz sekiz yaşıma basıyorum. Yolun yarısını geçmiş durumdayım. Ben daha ilkokula başlamamışken Deniz Baykal yılların siyasetçisiydi. Neredeyse otuz küsür sene geçti ısrarla kendisi siyasete devam etti. Bu kadar yılın emeğinin kanıtlanmayan kaset görüntüleri ile son bulması sadece ülkemize özgüdür diye düşünüyorum.


CHP’nin seçim başarısızlıklarını Baykal’a bağlayanlar ise 12.Eylül.2010 tarihinde yapılan referandum sonucu ile seçim kazanmak için sadece lider karizmasının yetmediğini bunun yanında plan, program ve proje üretmenin de gerekli olduğunu görmüşlerdir umarım. Diğer taraftan Adalet ve Kalkınmanın Partisi iktidarına iktidar kattığı bir sene olmuştur. Ciddi bir oy farkıyla anayasanın bazı maddelerinin değişikliği hakkındaki referandumdan istedikleri sonucu çıkarmışlardır. Ayrıca her millet layık olduğu şekilde yönetilir sözünün doğruluğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

En son görevi Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü olan Hanefi Avcı ‘’ Haliç’te Yaşayan Sİmonlar’’ kitabıyla yurt çapında büyük ses getirdi. Kitabın yayımlanmasından bir süre sonra yasadışı faaliyetlere katıldığı gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine kondu.


2010 yılının Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un tarihi yapılarından bir olan Haydarpaşa Garı restorasyon sırasında yandı.


2010 yılı dünya kupası Afrika kıtasında yapıldı. Vuvuzella sesleri müsabakaların önüne geçti. Seyirciler FİFA’dan vuvuzellanin maçlara girmesini yasaklamalarını isteselerde bu istek kabul olmadı.


Milli takımımızın yer alamadığı kupa İspanya’ya giderken dünya şampiyonu takımın teknik direktörü bir dönem Beşiktaş’ı da çalıştıran nam-ı değer ‘’ Arnavutköy Kasabı’’ Vicente Del Bosque’ydi. Hatırlanacağı üzere 2008 Avrupa Şampiyonu da olan İspanya milli takımını şampiyonluğa taşıyan teknik adam ise Fenerbahçe’den kovulan Luis Aragones’di. 2010 senesi içinde ülkemizde kovulan ünlü teknik adamlar listesine Frank Rijkaard’ta eklenirken kariyerinde Barcelona ile 1 Şampiyonlar Ligi, 2 lig ve 1 de İspanya Kupası kazanmasının Türkiye’de bir anlam ifade etmediğini tüm dünyaya gösteriyorduk. 2010 senesi Galatasaray tarihine hem Özhan Canaydın Başkanın pankreas kanseri sonucunda vefatı hem de tarihin en başarısız senelerinden biri olarak geçiyordu.


2010 senesinin yurtiçindeki en önemli spor olayı Anadolu’dan çıkan ikinci şampiyon olan Bursapor’du. Bursaspor tarihinde ilk defa şampiyonlar ligine katılırken ilk turda oynanan altı maç sonunda iki gol ve bir puanla grup sonuncusu olarak Bursa’ya geri dönerken altı gol yediği Valenci maçında attıkları ilk şampiyonlar ligi golünün sevincini yaşıyordu. Bursaspor’un şampiyonluğundan söz ederken ligin son haftası Fenerbahçe-Trabzonspor maçında meydana gelen yanlış anons sebebiyle Fenerbahçe taraftarının yaşadığı kısa sürelik şampiyonluk sevincinide 2010 yılının en ilginç spor olayları içerisinde yer vermek gerekir.


2010 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Nevin Yanıt 100 metre engelli finalinde 12.63 gibi mükemmel bir derece ile Türkiye rekorunu da kırarak Avrupa Şampiyonu oldu. Türk atletizm tarihine geçti.









2010 yılınn takımı ise A Milli Erkek Basketbol Takımıdır. Dev adamlar ilk defa ülkemizde yapılan dünya kupası finallerinde finale çıkmayı başarırken Türk spor tarihinde takım sporlarında kazanılan en büyük başarıyı elde etmiştir. Maç sonraları canlı yayında yaşanan sevinç anları ise her daim akıllarda kalacaktır.


Müzikal etkinlikler açısından 2010 senesi oldukça tatmin ediciydi. Benim de seyretme fırsatını yakaladığım Sonisphere Festivali’nde Metallica, Megadeath, Slayer, Anthrax, Accept, Manowar, Rammstein boy gösterdi.



Ayrıca U2, Scorpions, Ozzy Osbourne, Cranberries, Bob Dylan, Eric Clapton da ülkemize geldiler. Lise yıllarındayken rüyamda Türkiye’ye geldiklerini görsem inanmayacağım bu yıldızların Türkiye’yi de konser programlarına dahil etmesi harika olmakla birlikte bu listeye 2011 senesi için Iron Maiden’nın da eklenmesi dileğiyle.

Bunun dışında Eurovizyon şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil eden Manga’nın ikinci olması geçen seneki Hadise olayının üzerine iyi geldiğini de not düşelim.


2010 yılında dünya yine ekonomik krizler ile çalkalandı. Özellikle yaşlı Avrupa kıtası krizden oldukça etkilendi. Senenin sonuna doğru ise Wikileaks internet sitesinin ortaya çıkardığı gizli belgeler bütün dünyayı sallarken, açıklanan belgeler içinde Türkiye ile alakalı olanların sayısının fazlalığı dikkat çekiciydi.


İzlanda da patlayan yanardağ bütün Avrupa’yıetkilerken küller ülkemizekadar geldi. Zaten hangi konu da olursa olsun Avrupa hapşırdı mı biz nezle oluyoruz !


2010 senesinin ilginç ve yoruma açık bulduğum olayları da şöyleydi;
  • Antalya'nın Alanya ilçesi Mahmutlar beldesi açıklarında bir uçağın denize düştüğü iddia edildi. İlçe Kaymakamı, "Aramalardan hiçbir şey çıkmadı. Zaten deniz dalgalı da değildi. Uçak düştüğünde en azından deniz yüzeyinde bir yağ tabakası oluşması gerekirdi ki hiçbir bulguya rastlanmadı." dedi. İhbarın gerçek olduğuna dair delil bulunamadı. TÜBİTAK yetkilileri cismin düşen bir meteor olabileceğini söylediler.
  • Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Ergenekon soruşturması kapsamında ifade verdi.
  • TÜSİAD yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner oldu.
  • İpad daha piyasaya çıkmadan Çinlilerin taklit ettiği ortaya çıktı.
  • Letonyalı illüzyonist Gennadi Palçevski, Moskova da buzdan yapılmış kütlenin içinde 64 saat 32 dakika kalarak dünya rekoru kırdı. Ne gerek vardı ki ?
 
  • Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye'de 3 milyon 471 kişinin işsiz olduğunu açıkladı. İşsizlik oranı yüzde 14 ile zirve yaptı. Zirvedekiler ne yaptı ?
  • 33 yıl sonra işçiler 1 mayısı Taksim meydanında kutladılar. 
  • Altı yıl boyunca efsane olan ''Lost'' dizisi finali yaptı. Bende dahil hiç kimse finalden memnun kalmadı.
  • Dünya Kupası'na Almanya'nın oynadığı altı maçın sonucunuda doğru tahmin eden ''Kahin Ahtapot Paul'' damgasını vurdu. Kendisini 26 Ekim günü kaybettik.
  • Şili'de çöken madende mahsur kalan 33 işçi 700 metre altından 69 gün sonra kurtarıldı. Diğer taraftan Türkiye'de ise 28 madencinin hayatını kaybettiği göcükte  2 madencinin cesetlerine aylarca ulaşılamıyordu.
  • Habertürk Gazetesi yazarı gazeteci Bekir Coşkun' nun görevine son verilirken, Hürriyet Gazetesi başyazarı ve Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi görevinden istifa ediyordu. Ekşi, 28 Ekim 2010 tarihli yazısında, AKP'nin Karadeniz'de hidroelektrik santraller yapımı konusundaki ısrarını dile getirirken "analarını bile satan zihniyet" ifadesini yazısında kullandı. Gelen tepkiler üzerine, 30 Ekim 2010'da "Ayarı kaçırmışız" başlıklı bir yazı yazarak yazısında "Lafın hem ayarını kaçırmışız, hem de seviyesini çok düşürmüşüz" diyerek özür diledi. Yılın son gazeteci vakasıda  Amerika Birleşik Devletleri diplomatik belge sızıntısı olarak bilinen belgelere göre ABD Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın talebi üzerine Yeni Şafak gazetesi genel yayın danışmanı olan Koru aynı gazetede yazan İbrahim Karagül'ün görevden alınması için gazete yönetimine baskı yapsa da başarılı olamaması ve  bu olayın ortaya çıkması üzerine Koru gazetedeki görevinden ayrılmaydı.

11/20/2010

İstanbul'da kar ve kış

Çok yakında güneşli ve ılık havalar bitecek ve yerini yağmur, çamur ve kar alacak.
Ne kötü...