2/26/2008

26.Şubat.2008 Kupa Derbisi

En son yazımda ileriye bakmak gerekir demiştim ama bu gidişle ne kadar ileriye bakarsak bakalım bir şey göremeyeceğiz gibi geliyor bana. Aslında tam olarak yenilmiş bir taraftar ruh halindeyim.İçimden maç seyretmek ve maç muhabbeti yapmak hiç gelmiyor açıkçası.Sonuca yönelik olduğumuz için olumsuz durumlarda bir anda herşey dibe vurmuş gibi gözüküyor.

Bir grup maçında mükemmel top oynayan bir takım bir anda apayrı bir kimliğe bürünüp lig sonuncusuna yenilmesine bir anlam veremiyorum.

Suçlu yönetim mi? Teknik Direktör mü ? Futbolcular mı ? Sanırım hepsi. Aslında bir taraftar olarak çok fazla ciddiye de almamak gerekiyor. Futbolu basit bir oyun diye nitelendirip bir sonraki maçın heyecanını yaşamak lazım belki de.

İşin gerçeği spor basını nasıl yönlendirmek istiyorsa bizleri, bizlerde o tarafa doğru yöneliyoruz, beklentiler oluşturuyoruz.Son lig maçlarında iki rakibinde yenilmesi bu sefer yarın ki maç ile ilgili çok büyük spekülasyonlar ve maçın önemine dair istatistikler yapılmasını,değerli spor yazarlarının yorum üzerine yorum yapmalarına imkan vermedi. Şu dönemde herkes Galatasaray'daki başkanlık yarışını, farklı Leverkusen yenilgisini ve lig sonuncusuna anlaşılmaz bir kadro ile çıkılarak bozguna uğramasının nedenlerini konuşuyor.

Belki de gelişen bu gündem önceki derbi maçlarda olduğu gibi futbolcular üzerine ekstra bir baskı yaratmayarak , beklenenden daha rahat bir maç geçmesine neden olacak veya tarihin en farklı yenilgilerinden bir daha yaşanarak Galatasaray daha diplere sürüklenecek.

İzleyip göreceğiz.

2/22/2008

22.Şubat.2008 Galatasaray ve UEFA Kupası

Galatasaray'ın bir Avrupa Kupası maçını daha geride bıraktık.Galatasaray taraftarları haklı olarak üzüldü Almanlar ve Galatasaray karşıtları sevindi.Hatta yenilen beş gol ziyadesiyle bir kısım insanı mutlu etti.Kişisel olarak hayatımdaki öncelik sıralamamda şu sıralar daha önemli maddeler olduğu için bu sefer daha önceki mağlubiyetler gibi çok fazla üzülmedim. Zaten Galatasaray bu maçı oynama hakkını da büyük bir şans eseri kazanmıştı ve sonuç olarak fazladan iki maç yapmış oldu Avrupa kupalarında.Sezon başıdan beri sakatlıklar ve seyircisiz oynadığı maçlar ile mücadele eden takım bana göre iyi bir yoldadır.Bu mağlubiyete temel alarak ileriye dair umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur. Türkiye Kupası'ndan da elenebilir ama geleceğe dair olumlu beklentilere gölge düşürmeye gerek yoktur düşüncesindeyim.Evet Galatasaray yönetiminin hataları vardır,takımın teknik kadrosunun büyük yanlışları vardır ama dün geceki maç geride kalmıştır.İlerleyen maçlara bakmaktan başka yapılacak bir şey yoktur.

2/19/2008

Haftasonu Kar

Türkiye haftasonuna yoğun kar altında girdi.Neyseki en sıkıntı yaratabilecek şiddetli kar yağışı ve tipi pazar gününe denk geldi.

O kadar uyarılara rağmen yine dün trafikte problemler yaşandı, insanların bir kısmı arabaları ile vedalaşamadıkları için karda mücadele etmek zorunda kaldılar. Sonuçta her sene yaşadığımız kar kış çilesi bu sene de boş geçmedi.

Birbirinin kopyası kar haberleri içinde en çok etkilendiğim haber ise Muş'ta her kış kapanan bir köy yolunun kara yollarının cefakar işçileri tarafından açılma gayretiydi. Tek istekleri köy yolunu açarak köyde bulunan insanlara sağlık ve eğitim hizmetlerinin erişmesini sağlamak ve bunun için saatlerce karın altında mücadele ederek her türlü gayreti göstermek bu insanları gerçekten ülkemizin görünmez kahramanları yapmaktadır diye düşünüyorum.

Öğle yemek arasında ise kar üstüne açtıkları helva ve pideden oluşan menüleri, gönüllü çalışmanın ve vatan sevgisinin nerelerde yaşandığına bir kanıttı.

2/14/2008

Lostra Salonu

Öğlen arası saati.

Her zaman ki gibi Şişli, Osmanbey, Nişantaşı hattındayım.

Sandviç ile geçiştirmek kısıtlı olan bir saatin geri kalan son otuz dakikasını etrafa bakabilmek fırsatı.

Dün şöyle bir gördüğüm ayakkabıları bugün daha alıcı gözle bakmak niyetindeyim.

Ve de bakıyorum.

Sonra da kendi ayakkabıma.

İki gündür yerler çamur içinde şehirde.

Aklıma yeni bir tane almaktansa boyatmak fikri geliyor. Çokta parlak bir fikir değil aslında.

Hemen uygulamaya geçiyorum ve Tarihi Pangaltı Lostra Salonu'nun yolunu tutuyorum.

24.Mayıs.1999'da Hürriyet Gazetesi ile yapılan