12/20/2010

2010 YILI OLAYLARI

Her sene geleneksel olarak yazdığım benimle birlikte yazılı ve görsel medya ile kişisel bloglar dünyasınında bu zamanlarda en klasik konusu olan geçen yılın ardında yaşanan önemli olayları bir kere daha yazalım.



Öncelikle Badalıoğlu ailesinin 2010 senesi Egemen ve Rüzgar’ın bir yaş daha büyümeleri ile daha hareketli geçti.

Mayıs ayında Ankara, Amasra, Safranbolu’yu kapsayan kış tatilini, ağusta ayında ise Ayvalık ve Enez’de ki yaz tatilmizi keyifle gerçekleştirdik. İnsan masabaşı ve rutin bir işte çalıştımı yılın en önemli olayları tatile çıkmak oluyor görüldüğü üzere.

Rüzgar dilimizi konuşmak konusunda oldukça yol kat etti. Egemen de gün geçtikçe kendini geliştirmekte. Kardeşlerin ilgil alanları içerisinde outdoor aktivite olarak bilimum lokallerdeki çocuk parkları, indoor aktivitelerde ise başta Tarkan’nın öp klibi olmak üzere Yusuf Güney, Sertap Erener ve Sıla’nın kliplerinde dans etmek yer almakta. Yeri gelmişken çocuklu aileler için rahat yemek yerken çocuklarımızda oynasın, yediklerimiz boğazımıza dizilmesin diyenlere mekan tavsiyem Maltepe sahildeki Günaydın Et Lokantası’dır. Belirtmek isterim ki mekanın reklamını herhangi bir ücret karşılığında yapmıyorum. Özellikle ebeveynlerin iki yaş grubu çocukları ile restaurantlarda nasıl mücadele ettiklerini yaşayarak tecrübe ettiğim için toplum hizmeti yapmaktayım. Ayrıca bu yazımı okuyanların da mekan tavsiyelerini yorum olarak yazımın sonuna eklemelerini rica ederim.

2010 yılı Türkiye için yine yoğun gündem maddeleriyle geçti. Her zaman olduğu gibi bir olay bitmeden bir yenisi başladı ve gündem sürekli fokurdayıp durdu. Siyaset dünyasında bence en önemli olay koltuğu bırakmaz denilen Deniz Baykal’ın bir kaset skandalı ile apar topar CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmesiydi. Önümüzdeki sene otuz sekiz yaşıma basıyorum. Yolun yarısını geçmiş durumdayım. Ben daha ilkokula başlamamışken Deniz Baykal yılların siyasetçisiydi. Neredeyse otuz küsür sene geçti ısrarla kendisi siyasete devam etti. Bu kadar yılın emeğinin kanıtlanmayan kaset görüntüleri ile son bulması sadece ülkemize özgüdür diye düşünüyorum.


CHP’nin seçim başarısızlıklarını Baykal’a bağlayanlar ise 12.Eylül.2010 tarihinde yapılan referandum sonucu ile seçim kazanmak için sadece lider karizmasının yetmediğini bunun yanında plan, program ve proje üretmenin de gerekli olduğunu görmüşlerdir umarım. Diğer taraftan Adalet ve Kalkınmanın Partisi iktidarına iktidar kattığı bir sene olmuştur. Ciddi bir oy farkıyla anayasanın bazı maddelerinin değişikliği hakkındaki referandumdan istedikleri sonucu çıkarmışlardır. Ayrıca her millet layık olduğu şekilde yönetilir sözünün doğruluğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

En son görevi Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü olan Hanefi Avcı ‘’ Haliç’te Yaşayan Sİmonlar’’ kitabıyla yurt çapında büyük ses getirdi. Kitabın yayımlanmasından bir süre sonra yasadışı faaliyetlere katıldığı gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine kondu.


2010 yılının Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un tarihi yapılarından bir olan Haydarpaşa Garı restorasyon sırasında yandı.


2010 yılı dünya kupası Afrika kıtasında yapıldı. Vuvuzella sesleri müsabakaların önüne geçti. Seyirciler FİFA’dan vuvuzellanin maçlara girmesini yasaklamalarını isteselerde bu istek kabul olmadı.


Milli takımımızın yer alamadığı kupa İspanya’ya giderken dünya şampiyonu takımın teknik direktörü bir dönem Beşiktaş’ı da çalıştıran nam-ı değer ‘’ Arnavutköy Kasabı’’ Vicente Del Bosque’ydi. Hatırlanacağı üzere 2008 Avrupa Şampiyonu da olan İspanya milli takımını şampiyonluğa taşıyan teknik adam ise Fenerbahçe’den kovulan Luis Aragones’di. 2010 senesi içinde ülkemizde kovulan ünlü teknik adamlar listesine Frank Rijkaard’ta eklenirken kariyerinde Barcelona ile 1 Şampiyonlar Ligi, 2 lig ve 1 de İspanya Kupası kazanmasının Türkiye’de bir anlam ifade etmediğini tüm dünyaya gösteriyorduk. 2010 senesi Galatasaray tarihine hem Özhan Canaydın Başkanın pankreas kanseri sonucunda vefatı hem de tarihin en başarısız senelerinden biri olarak geçiyordu.


2010 senesinin yurtiçindeki en önemli spor olayı Anadolu’dan çıkan ikinci şampiyon olan Bursapor’du. Bursaspor tarihinde ilk defa şampiyonlar ligine katılırken ilk turda oynanan altı maç sonunda iki gol ve bir puanla grup sonuncusu olarak Bursa’ya geri dönerken altı gol yediği Valenci maçında attıkları ilk şampiyonlar ligi golünün sevincini yaşıyordu. Bursaspor’un şampiyonluğundan söz ederken ligin son haftası Fenerbahçe-Trabzonspor maçında meydana gelen yanlış anons sebebiyle Fenerbahçe taraftarının yaşadığı kısa sürelik şampiyonluk sevincinide 2010 yılının en ilginç spor olayları içerisinde yer vermek gerekir.


2010 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Nevin Yanıt 100 metre engelli finalinde 12.63 gibi mükemmel bir derece ile Türkiye rekorunu da kırarak Avrupa Şampiyonu oldu. Türk atletizm tarihine geçti.









2010 yılınn takımı ise A Milli Erkek Basketbol Takımıdır. Dev adamlar ilk defa ülkemizde yapılan dünya kupası finallerinde finale çıkmayı başarırken Türk spor tarihinde takım sporlarında kazanılan en büyük başarıyı elde etmiştir. Maç sonraları canlı yayında yaşanan sevinç anları ise her daim akıllarda kalacaktır.


Müzikal etkinlikler açısından 2010 senesi oldukça tatmin ediciydi. Benim de seyretme fırsatını yakaladığım Sonisphere Festivali’nde Metallica, Megadeath, Slayer, Anthrax, Accept, Manowar, Rammstein boy gösterdi.



Ayrıca U2, Scorpions, Ozzy Osbourne, Cranberries, Bob Dylan, Eric Clapton da ülkemize geldiler. Lise yıllarındayken rüyamda Türkiye’ye geldiklerini görsem inanmayacağım bu yıldızların Türkiye’yi de konser programlarına dahil etmesi harika olmakla birlikte bu listeye 2011 senesi için Iron Maiden’nın da eklenmesi dileğiyle.

Bunun dışında Eurovizyon şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil eden Manga’nın ikinci olması geçen seneki Hadise olayının üzerine iyi geldiğini de not düşelim.


2010 yılında dünya yine ekonomik krizler ile çalkalandı. Özellikle yaşlı Avrupa kıtası krizden oldukça etkilendi. Senenin sonuna doğru ise Wikileaks internet sitesinin ortaya çıkardığı gizli belgeler bütün dünyayı sallarken, açıklanan belgeler içinde Türkiye ile alakalı olanların sayısının fazlalığı dikkat çekiciydi.


İzlanda da patlayan yanardağ bütün Avrupa’yıetkilerken küller ülkemizekadar geldi. Zaten hangi konu da olursa olsun Avrupa hapşırdı mı biz nezle oluyoruz !


2010 senesinin ilginç ve yoruma açık bulduğum olayları da şöyleydi;
  • Antalya'nın Alanya ilçesi Mahmutlar beldesi açıklarında bir uçağın denize düştüğü iddia edildi. İlçe Kaymakamı, "Aramalardan hiçbir şey çıkmadı. Zaten deniz dalgalı da değildi. Uçak düştüğünde en azından deniz yüzeyinde bir yağ tabakası oluşması gerekirdi ki hiçbir bulguya rastlanmadı." dedi. İhbarın gerçek olduğuna dair delil bulunamadı. TÜBİTAK yetkilileri cismin düşen bir meteor olabileceğini söylediler.
  • Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Ergenekon soruşturması kapsamında ifade verdi.
  • TÜSİAD yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner oldu.
  • İpad daha piyasaya çıkmadan Çinlilerin taklit ettiği ortaya çıktı.
  • Letonyalı illüzyonist Gennadi Palçevski, Moskova da buzdan yapılmış kütlenin içinde 64 saat 32 dakika kalarak dünya rekoru kırdı. Ne gerek vardı ki ?
 
  • Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye'de 3 milyon 471 kişinin işsiz olduğunu açıkladı. İşsizlik oranı yüzde 14 ile zirve yaptı. Zirvedekiler ne yaptı ?
  • 33 yıl sonra işçiler 1 mayısı Taksim meydanında kutladılar. 
  • Altı yıl boyunca efsane olan ''Lost'' dizisi finali yaptı. Bende dahil hiç kimse finalden memnun kalmadı.
  • Dünya Kupası'na Almanya'nın oynadığı altı maçın sonucunuda doğru tahmin eden ''Kahin Ahtapot Paul'' damgasını vurdu. Kendisini 26 Ekim günü kaybettik.
  • Şili'de çöken madende mahsur kalan 33 işçi 700 metre altından 69 gün sonra kurtarıldı. Diğer taraftan Türkiye'de ise 28 madencinin hayatını kaybettiği göcükte  2 madencinin cesetlerine aylarca ulaşılamıyordu.
  • Habertürk Gazetesi yazarı gazeteci Bekir Coşkun' nun görevine son verilirken, Hürriyet Gazetesi başyazarı ve Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi görevinden istifa ediyordu. Ekşi, 28 Ekim 2010 tarihli yazısında, AKP'nin Karadeniz'de hidroelektrik santraller yapımı konusundaki ısrarını dile getirirken "analarını bile satan zihniyet" ifadesini yazısında kullandı. Gelen tepkiler üzerine, 30 Ekim 2010'da "Ayarı kaçırmışız" başlıklı bir yazı yazarak yazısında "Lafın hem ayarını kaçırmışız, hem de seviyesini çok düşürmüşüz" diyerek özür diledi. Yılın son gazeteci vakasıda  Amerika Birleşik Devletleri diplomatik belge sızıntısı olarak bilinen belgelere göre ABD Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın talebi üzerine Yeni Şafak gazetesi genel yayın danışmanı olan Koru aynı gazetede yazan İbrahim Karagül'ün görevden alınması için gazete yönetimine baskı yapsa da başarılı olamaması ve  bu olayın ortaya çıkması üzerine Koru gazetedeki görevinden ayrılmaydı.